Sahile köpeğini indirmiş çimenler üzerinde onunla boğuşuyordu. Kurt köpeği cinsi bir köpekti. Her hafta bazen üç gün bazen de beş gün köpeğini alır gelirdi sahile. Ama her zaman aynı saatlerde gelirdi.
Ben de her zaman aynı ağaca yaslanır, kitabımı okur, yanımda hangi içkiyi getirdiysem onu yudumlarım. Ta ki o köpeği ile gelene kadar. Ondan sonra gözüm hep onlarda olur.
Bir şekilde dikkatimi çekmeyi başarıyorlar çünkü. Tatlı yüz hatlarına sahip genç bir kız ve sevimli köpeği kimin dikkatini çekmez ki zaten.
Konuşma girişiminde bulunmayı hiç düşünmemiştim. İzlemek daha güzel geliyordu.
--------------------------------------------
Aradan bir hafta geçmişti. Fakat bu bir hafta boyunca gelmemişlerdi. Alıştığımdan olsa gerek merak etmiştim. Soracak kimse ise yoktu. Kaygılıydım.
Aradan ne kadar zaman geçmişti hatırlamıyorum. Bir elektrik direğinin üzerinde kayıp olduğu ve genç kızın numarası yazıyordu. Telegonu kaydettim. Belki bulurum diye.
Eve doğru giderken sokaktaki kedilerim de beni bekliyordu. Her zaman yemek verdiğim. Yine yanlarına gidip yemeklerini önlerine koyduğumda iki apartmanın arasındaki boşlukta iki köpek gördüm. Ve birinin tasmasını görünce onun köpeği olduğunu anladım.
Fotoğrafını çektim ve o numaraya gönderdim. Önce oha mesajı ve arkasından telefon araması geldi. Sevinçli bir ses tonuyla çok sevindim çok teşekkür ederim diyordu. Önemli değil derken adresi de verdim. Hemen geliyorum diyerek telefonu kapadık.
Köpeği ise hiç istifini bozmadan çiftleşmeye devam ediyordu.
Bir yandan ona gözcülük ederken bir yandan da sahibini bekliyordum. On dakika yirmi dakika geçmiş hala yoktu.
Bir an köpeklere dalmışken arkamdan gelen sesle irkildim. Siz, köpeğimle beni izleyen kişisiniz diyordu bu ses.
Kendimi koyverip gülerek ' yakalandım' dedim.
- demek izleyen sadece ben değilmişim.
+ benimki izlemek sayılmaz, sadece beni izleyen gözleri gözlüyordum.
- ne fark eder. Hem bu sevimli köpekle hallerinizi kim olsa izlerdi.
+ şu an pek sevimli değil sanki. Diyerek gözleriyle onu işaret ediyordu.
- ah! Doğru.
Sonra ona doğru seslendi. Sahibini duyunca kafasını kaldırıp baktı. Ve yanına doğru koştu. Bir özlem gideriyorlardı sanki. Onları böyle bırakmak gerekiyordu diye düşünüp, benim görevim bitti galiba, iyi günler dedikten sonra uzaklaşacak iken tatlı bir ses tonuyla çok teşekkür ederim dedi. Bana değil onlara teşekkür et diyerek gözlerimle yemeklerini yiyen kedilerimi gösterdim.
Seninkiler galiba dedi. Daha çok ben onlarınkiyim galiba, yemeklerini bırakmadan sevdirmeden geçirmiyorlar dedim.
İkimiz de kaçak güreşiyor gibiydik. Birbirimizden etkilenmiş ve bakışlarımız değişmişken bitirici vuruşu karşıdaki yapsın istiyorduk.
Nasıl oldu bilinmez kendimizi evimde köpekleri gördüğümüz halde bulmuştuk.
Tutkulu vahşi ve boğuşurcasına bir halde. Köpeği ise şaşkınlıkla bizi izliuordu. Bir yer değiştirmiştik sanki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder