14 Şubat 2019 Perşembe
Karanlığın Sesi
Çocukken elektrik gittiğinde annesinin koynuna gittiği zamanları canlandı gözünde. Oysa büyümüştü artık. Kendi başına yaşıyordu. Fakat bu hala karanlıktan korkmasını engelleyemiyordu.
Son yaşanan fırtınadan sonra elektrikle ilgili sorunlar ortaya çıkmıştı. Ne zaman çözüleceği belirsizdi. Gündüz pek sorun yaratmıyordu ama hava kararmaya başladığı andan itibaren teni buz kesmeye başlıyordu.
Ufak bir kasabaydı burası. O yüzden çözüm olabilecek bir şey yoktu. Akşam vaktinden itibaren kasaba karanlığa gömülüyor kimse sokağa inmiyordu. Sokak derin bir sessizlik içine gömülüp kalırdı.
Karanlık korkusu günler geçtikçe artmaya da başlamıştı. Sesler duyuyordu. Adım sesleri, fısıltı sesleri. Oysa kimse yoktu o an yakın çevresinde. Bu durum onu da korkutmaya yetiyordu.
Sesleri duymamaya karanlık korkusunu yenmeye çalışsa da bu çabaları boşa çıkıyordu her seferinde. Kasabada tanıdıklarına bunlardan bahsettiğinde ise ona delirmiş gözüyle baktıklarını gördü. Anladı ki bu durum sadece kendisinde var. Çaresizdi.
Sesler gün geçtikçe şiddetleniyor ve daha belirgin hale geliyordu. Çıldıracak gibi 'yapmayın, yapmayın, susun' diye bağırıyordu. Dayanılacak gibi değildi.
Ve dayanmadığı bir gün sokağa indi karanlığın zirve yaptığı anda. Kulağında karanlığın korkunç kaba sesi yankılanırken, korkmuyorum senden bana daha fazla ne yapabilirsin diyordu. Kasabadaki insanlar onu sadece dinliyor ve yazık kızcağız delirmiş diye söyleniyordu. Kimse de sokağa inmek istemedi.
Bir an ses kesildi. Herkes korkmuş ve merak içinde iken elektrikler de yeniden gelmişti günler sonra. Kız ise sokakta yoktu. Ne olduğunu kimse de öğrenemedi. Sadece karanlığın sesi karanlık her çöktüğünde derinden yankılandı kasabada.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder