bir yandan okuluna gidiyor, günlük yaşamını sürdürüyor bir yandan da fırsat bulduğu günlerde sahafa gidip yaşlı amcaya soruyordu kitabı satan yine geldi mi diye. aldığı cevap hepsinde aynıydı. yaşlı amcanın, bu merakını her soruşunda ise geçiştirmekle yetiniyordu.
bir kurt gibi içten içe kemiriyordu öyküyü bu merak duygusu...
eve geldiğinde bakmadan edemiyordu o fotoğrafa. özellikle de kitabı okuyup bitirdikten sonra. mantığını çözmeye çalışırken bir yandan bu fotoğraf onu etkilemeye başlamıştı. oysa ki böyle fotoğraflarla etkilenecek bedeninde değişiklikler yaşayacak biri değildi. ama nedensizce bu fotoğraf onun bedeninde ve ötesinde, zihninde kıvılcımlara neden oluyordu.
günler birbirbini kovalarken artık umutsuzca sormaya başladığı zamanlardan birinde sahafa gitti yine. yaşlı amcanın tebessümle bir kağıda baktığını gördü. ve daha ağzını açmadan kağıdı verip, geldi çok beklediğin dedi.
öykü şaşırdıktan sonra yüzünde tebessüm oluşmasına engel olamamıştı. yaşlı amca konuşmaya başlamıştı. o gence, öykünün merak ettiğini onu sorduğunu gibi şeyleri anlatmış, genç ise şaşkın bir ifadeyle dinlemiş. getirdiği kitabı verdikten sonra çalıştığı yerin adresini bırakmıştı yaşlı amcaya. iki saat önce oluyordu bu durum.
öykü teşekkürler edip çıkıyordu sahaftan. nedensizce bir rahatlama ve sevinç hissi kaplamıştı. evine yürürken uzun bir zaman sonra daha keyifli gidiyordu. yarın gidecekti oraya. ve çekinmiyor değildi. tanımadığı bir kişi bilmediği bir yer. ama içindeki merak hepsini bastırıyor, cesaret veriyordu.
eve vardığında bir heyecan vardı içinde ve işlerini halledip erkenden uyuyordu. sabah kalktığında neşeyle işlerini yapıyor ve kıyafetini özenle seçiyordu. bir an ne yapıyorum ben böyle diye kendi kendine utanmış ve kızmıştı ama bu onu durdurmuyordu.
özenle giyinmiş ve saçını yapmış bir halde elinde kitap ve arasında fotoğraf ile kağıttaki adrese heyecan tedirgin ve merakla gidiyordu. adresteki binanın önüne gelirken gencin onu pencereden izlediğinden habersizdi. genç onu tanımamasına rağmen yaşlı amcanın anlattığı kadarıyla biliyordu.
öykü daha apartmanın önüne gelip zile basacakken kapı açılıyordu. öykü izlendiğini anlamıştı. ve bu buraya gelirken hissettiği duyguları zirve yaptırmıştı. yavaş yavaş merdivenleri çıkıp gencin olduğu kata çıkıyordu. kapı açılma sesi duydu. ve basamakları çıkarken yukarıya baktığında kapının açık olduğunu gördü.
kapının önüne geldiğinde gencin orda durmadığını anladı. bir an tereddüt yaşıyordu. girmemeli miydi? fakat buraya kadar gelmiş ve tüm merakını giderecek kadar yakınken bunu neden yapmalıydı? içindeki bu duygulara rağmen adımını içeriye doğru atıyordu.
bir fotoğrafçıydı burası. hem ev olarak hem de stüdyo olarak kullanılıyordu. gencin makinelerinin başında olduğunu gördü. tedirginlik ve korkusu diniyordu yavaş yavaş. genç, öyküye dönerek tebessümle hoşgeldin diyor öykü ise tedirgin heyecan dolu bir tebessümle karşılık veriyordu.
kitabı eline alıp içinden fotoğrafı çıkarıyordu. genç önce şaşırıp bu o kitabın arasında mıydı diye soruyordu. kendisi de bu fotoğrafın nereye kaybolduğunu arıyordu. fotoğrafı alıp öyküye dönerek;
- neden soruyordun beni?
+ fotoğraf (hafif titreyen sesiyle.) ve bu kitap, kitaptaki notlar.
genç, öykünün neyi merak ettiğini anlamıştı. ve anlatmaya başlamıştı fotoğrafın öyküsünü.
bir iki ay önceydi. bir çift gelmişti. standart işlerden biri diye düşündüm. işığı vs ayarlamakla meşguldüm. ben bunlarls uğraşırken o çift bana farklı bir çekim yapabilir misiniz diye sordu. ne gibi diye sordum merak ederek. onlar da nü dedi kısa ve net bir cevap.
yüzünmdeki ifadeyi fark edince, biliyoruz farklı bir istek ama çekerseniz bizi çok mutlu etmiş olursunuz diyorlardı. ben de kabul ettim ve sadece iki fotoğraf tek bir poz çektim. onlar giyindikten sonra neden böyle bir poz çektirdiklerini sordum. ve bana basit bir cevap verdiler.
biz çok zorluklar yaşadık bunları aştık. ve bunları hep beraber yaşadık her anında her saniyesinde. hatalar yanlışlar hepsini beraber yaşadık. güzel şeyleri de. hiçbir zaman kopmadık. hep birbirimize dolandık. ve şimdi bunların bir sembolü bir anısı olması için çektirdik. bu poz bu fotoğraf bizi her şeyimizle anlatan en sade halin fotoğrafı ve pek çok fotoğrafçı kabul etmemişti. o yüzden bir tanesi sizde kalabilir teşekkür hediyemiz olarak.
onlar buradan çıkarken ben de olduğum yerde kalmıştım. basit seksüel bir fotoğraftan daha fazlası için burdalardı. o yüzden en sevdiğim kitabın arasına koymuştum. satarken o kitap da araya girmiş ve sana gelmiş.
öykü şaşkınlıkla bunları dinledikten sonrs tebessümle karşılıyordu. çok etkilenmişti. ve kitabı da sahibine uzattı. genç ise sende kalabilir diyerek almadı.
bir fotoğraf çekilmek istedi elinde kitap ve o fotoğrafla içten bir tebessümle. ve sonra da çekildiği fotoğrafı aldı. daireden çıkarken yine kitap paylaşabiliriz, tabi istersen diyordu öykü de neden olmasın diyordu. içindeki büyük merakı gidermişti ve kitap paylaşabileceği bir insan da tanımıştı. içinde büyük bir mutlulukla evine doğru adımlarını attı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder