9 Mart 2019 Cumartesi

Bilinmez Güzelim

'Ona anlatıyordu kendini. Çünkü onun kendini yargılamayacağını, doğruları konuşarak yardım edeceğini, edemese dahi yanında olacağını biliyordu. Fakat bu seferki sorun ortaktı ve aynı sorundan muzdariplerdi.

Biri kadın biri erkek iki dosttu onlar. Bu açıdan insanları şaşırtsalar da sağlam dostlukları insanların düşüncelerinin değişmelerini sağlıyordu. 

Muzdarip oldukları sorun ise karşı cins ile duygusal ilişkilerdi. Ufak tefek bir sorun da değildi. Çünkü ikisi de ne yapacaklarını nasıl davranacaklarını bilemiyor kendini kasıyor ve içten davranamıyorlardı. Bu da duygusal ilişkilere başlayamamalarına yol açıyordu her zaman. 

Her zaman karşılarındaki insanlardan olumsuz tepki mi aldılar? Hayır, aslında çoğunda yardımcı olmaya çalıştı karşılarındaki insanlar. Ama aşamadılar bu engeli.

Sosyal fobiye sahip değillerdi. Çevrelerinde pek çok arkadaşı vardı ikisinin de. Sorun neydi o zaman? Bunu hem tek başlarına hem de birbirleriyle konuşurken düşünmüş ama nedenini bulamamışlardı. Oysa ikisi de birbiri adına tanıştırmak için insanlarla konuşabiliyordu. Ama durum buluşmalara geldiğinde o saçma halden kurtulamıyorlardı.

Yokuş aşağı inemiyorlardı bisikletle. Durum bundan farksızdı. Yersiz korkular duygularının önlerine geçiyordu. Yapmak istediklerini yapamıyor söylemek istediklerini söyleyemiyorlardı.'

Bu durum kaç insanda var bilmiyorum. En azından kendimde olduğunu biliyorum. Ve kadın erkek fark etmiyor bu sorun yakalayabildiğini yakalıyor. Benlik ile ilgili büyük bir sorun yaratıyor. İnsanı yanlış da tanıtıyor. Oysa ancak bu engel aşıldığında yokuş aşağı bisikletle inmenin o hissine varılabilir.

Belki de kendimize bir tavsiye vermeliyiz tam da şöyle;

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder