13 Mart 2019 Çarşamba

Bir Bakışta

Kadıköy sahilinde bir bankta oturmuş etrafı izliyor. Arada bir de saatine bakıyor. Eve gideceği otobüsü bekliyor. Beklerken de önündeki güzelliğin tadına varmak istiyor. Haksız da değil. Belki oturup soluklanabilirdi sadece ama bunu yapmadı. Bunu diğer herkes zaten yapıyordu çevresine baktığında. 

Kafasının içindeki sesler ise hala devam ediyor. Bir süredir baş gösteren bir sorun. Kafasının içinde çıldırtacak noktaya kadar çıkan fısıltılar duyuyor bazen. Ruhunu emen sesler.

Şu an ise o seviyede değil. Keyfini bozamıyor. Derin bir nefes alıp etrafa baktı. İnsanların koşuşturmalarını gördü. Ama o da ne? 

Yutkundu. Bazı şarkıları dinlerken bir görüntü oluşur zihinde ve o görüntüde bir kişi olur. Sadece o an şarkıyı dinlerken görür ve aslında tanımazsın. Yada okunulan bir kitaptaki karakterin hayal dünyasında yaratılan silueti gibi. Şimdi ise gerçek. O hayalinde gördüğü kadının gerçekteki haliydi o.

Hava soğuk ama onu sıcak bastı. Ter bastı. Derin derin nefesler almaya başladı. Montunun önünü açtı. O kadından gözünü ayırmadan. Kafasının içindeki sesler de kaybolmuştu. Fakat bunu fark etmedi.

O kadının yüzünün her bir ayrıntısını zihnine kazımaya çalışıyordu. Rüzgarda uçuşuyordu kadının saçları ve soğuk üşütmüştü. Atkısını dudaklarına kadar çekmeye çalışıyordu. Izlendiğinin farkında değildi.

Kadının yanına gitmeye karar verdi. Ama bir anlığına saatine baktı 'siktir' dedi. Otobüsünün saati gelmişti. Otobüse gidene kadar ona baktı. Onu hafızasına kazımak istercesine baktı. Ve gözden kayboldu kadın, otobüse binerken. 

Sesler yine kafasının içinde yankılanıyordu. Onunla dalga geçiyor sesler. Yumruğunu sıktı. Bir yumruk atmak istiyordu kendisine bu seslerden kurtulmak istiyordu. Sesler yankılanırken onun görüntüsü geldi gözünün önüne. Sesler yavaş yavaş diniyordu. Onun görüntüsü bu aptal sesleri susturmaya yetiyordu. 

Eve gelene kadar o görüntüyü düşündü. Ve aceleyle adımlarını attı. Eve girer girmez kalem ve kağıt aldı eline. Hafızasında fazla tutamazdı onu. Bir yerlere aktarmak zorundaydı. Ve kağıda dökerek yapacaktı bunu. 

Zorlandı. Sesler hiç olmadığı kadar şiddetlendi. Izin vermiyorlardı onu çizmesine. Bir mücadele içindeydi. Bu mücadele o sesleri öfkelendirdi. Dalga geçen sesler bu sefer öfke ile bağırıyordu. 

' yapmalıyım, yapmalıyım' diye o seslere bağırıyordu. Ve çizimi bitirirken kendinden geçti. Daha fazla dayanamadı bu delirten seslere. 

Gece yarısı kendine gelebildi. Başını kaldırdığında bitirdiğini fark etti. Derin bir oh çekti. Bütün ayrıntıları ile onu çizmişti. Ve sonrasında boya ile resmini tamamladı. 

Resme baktığında hissettiği rahatlığın ve sıcaklığın bir tarifi yok. Onu görmüşçesine mutlu ediyor. Ve en önemlisi hayalindeki kadının gerçeği kafasının içindeki acımasız sesleri dindirmişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder