6 Nisan 2019 Cumartesi

Kalem

Vücudu uçtan uca yarıp kanı özgür bırakabilecek kadar keskin, zihinleri bulandırabilecek kadar zehirli, ruhu okşayacak kadar naif bir araçtır kalem.

Kalemi güçlü olan biri kendisinin yazdıklarını okuyan herkesi etkisi altına alabilir. Bu manipüle gücüne sahiptir. Kitleleri dahi peşinden sürükleyebilir.

Sarhoş da edebilir. Duyguları öylesine güçlü canlandırabilir ki okurken sizi kendi içine çekip o duygusal sarhoşluğu tattırır.

Kalem böylesine güçlü bir araç bir silah bir güçtür. Bunu önemsemeli insanlar. Yoksa etkisine kapılmak çok kolay.

Benim için de iç dünyamın, bilinçaltımın kapılarını açmak için bir anahtar oluyor. Araladığı kapıdan da şarap tadında öyküler çıkıyor.

İlk Işıklar

Pencereden içeriye süzülen güneş ışıkları uyanıp gözünü açmasına yetti. Gözlerini yavaşça açarken bir yandan esneyip gerindi. Ve güneşin ışıklarını gülümsemesiyle selamladı. 

Çok olmamıştı buraya taşınalı. Apartman dairelerinden, betondan sıkılıp buraya gelmişti. Yine bir şehrin içindeydi ama güneşin ışıklarını görebildiği kapıdan çıktığı gibi yeşilin pek çok tonunu görebildiği bir yerdeydi artık. Evi belki biraz ufak belki bir kulübe havasındaydı ama bu pahalı apartkan dairelerinden ve insanların düşüncesizliğinden daha güzel gelmiş ve daha mutlu yapmıştı.

Gözü yine o tahta ata takılmıştı. Buraya taşındığında vardı. Atmak istemedi. Hoşuna gitmişti, çünkü kendisinin de üstünde durabileceği kadar büyüktü. Her sabah ise tahta atın sallandığını görürdü. İlk zamanlar ürpermiş, korkmuştu. Hatta arkadaşları, erkek arkadaşı kaldıklarında onlar da bunu görmüş ve korkarak onu kaldırmıştı. O ise onları sakinleştirip her zaman olduğunu söylüyordu. Haliyle arkadaşları ve erkek arkadaşı delisin, hiç normal değilsin gibi sözler kullanıyordu ona. O ise korkutarak onlarla eğleniyordu.

Yatağın yanında duran çellosunu alıp yatağına oturdu ve ona bakıp çalmaya başladı. Tahta atın hareketleri yavaşlayıp ona eşlik ediyordu. 

Aklında ise bu eve taşındığından beri düzene giren hayatı vardı. Bu ev, tahta at ona hediyeler sunuyor gibi hissediyor o da teşekkürlerini elinden gelen yeteneğiyle sunuyordu.

4 Nisan 2019 Perşembe

Huylanma

Boynu en hassas ve zarif yeriydi onun. Aynanın karşısına geçtiğinde dakikalarca boynunu izler ve hayallere dalardı. Beyaz teni kendini işte böyle büyülüyordu.

Ellerini boynunda gezdirmekten büyük bir keyif duyuyordu. Fakat yakın arkadaşları dahil kim dokunmaya çalışırsa çalışsın huylanıyordu. İstese bile kimse dokunamıyordu. Basit bir huylanma gıdıklanma da olmuyordu bu. Daha şiddetlisi daha rahatsız edicisiydi.

Biriyle tanışmıştı bir süre önce. Yakın hissetmişti kendisine. Yanında keyifli olduğu canını sıkan bir durumda yanında olduğu birisiydi. O da bu güzel beyaz boyna sahip zarif güzelliğin etkisine kapılmıştı. Hissettirmemeye çalışsa da.

Günleri beraber geçmeye başlamıştı. Cesareti olmuyordu. Bu güzel rüyadan uyanmak istemiyordu belki de. Fakat hisleri güzelin dikkatinden kaçmıyordu. O kendi hislerini biliyor ve onun da anlatmasını istiyordu. Ama bunu yapamayacağını da görüyordu her an.

Zaman böyle akıp geçerken güzel için mutlu bir haberi kutlayacaktı ikisi. Bir şarap alıp evine gitti. Şarabı beklemiyordu güzel ama sevinmişti aldığına da. Bir kadeh iki kadeh gerisi geliyordu. 

Zarif güzel, belki başka zaman yapamayacağı bir şey yaptı. Gencin elinden kadehi aldı ve onun elini boynuna getirdi. Heyecanlıydı. Genç de onun kadar heyecanlıydı. Parmaklarını boynunda gezdirmek kendini paraşütle boşluğa bırakmak kadar heyecan veriyordu şu an.

Ve zarif güzeli şaşırtan sevindiren mutlu eden olay gerçek oluyordu. Onun elleri huylanmayı yok etmişti. Belki de güzelin ilacı kendine kendi kadar yakın olan bu tenin arkasındaki ruhun elleriydi. 

Başını yukarı kaldırdı. Ve genç bu büyüleyici güzelliğe dudaklarını kondurdu. Zarif güzel ise gözlerini kapayıp ilacı olan bu dudaklara bıraktı kendini.

3 Nisan 2019 Çarşamba

Notaları Yaşamak

Bunu bir öykü olarak da yazabilirdim belki ama fazla uzun olurdu ve okumazdınız. O yüzden şimdiki haliyle yazılıyor.

Şimdi bir düşünün bir yanda ünlü bir bestecinin bestesini eksiksiz bir şekilde çalan bir müzisyen var. Çok iyi dersiniz değil mi? Çoğunlukla evet. Bir de şunu düşünün, aynı besteyi bir başkası kendi yorumunu katarak kendi tarzıyla çalarak yine eksiksiz ama fazla bir şekilde sergiliyor. Fakat dediğim gibi o besteden daha farklı bir beste gibi duyuluyor. Bu müzisyen hakkında tartışma açılır. Bir çoğunluk olmaz.


Oysa ikinci örnekteki müzisyen notaları yaşayan ve kendi içinde uyandırdığı hislerle karşısındakine aktaran özgün bir müzisyen ve takdir edilmesi gerekirken eleştiriler alır. Bu neden olur? Sanatın ruhunun farkında olmayan sanatı da bir disiplin içine ve kurallar içine sokmak isteyen kişilerin düşünceleri nedeniyle olur.

Oysa sanat özgün olmalı. Birilerinden esinlenilebilir örnek de alınılabilir ama birebir kopya edilirse bu sanat değil sadece çok iyi bir taklit olmuş olur. 

Gözleri kapamak yada gözleri bir noktaya sabitleyip içindeki duyguların uyandırdıklarını izlemek. Müziği, notaları yaşamak bence böyle olur. Bir müzik aleti çalarken, şarkı söylerken. 

Notalar yaşanarak besteler yazılırsa yada müzik aletleri çalınıp şarkı söylenirse ancak o zaman o notalar dinleyen herkese de o müzisyenin hissettiklerini ulaştırır. 

Bilinçaltı

30/03/2019

Bu yazıyı ne zaman paylaşırım belli değil. O yüzden bir tarihle başladım. 


Bu sabaha bir rüya görerek uyandım. Uzunca bir süredir rüya görmüyordum. Bu zaten tek başına farklı bir olay iken gördüğüm rüya beni bu yazıyı yazmaya itti. 


Uyandıktan sonra gördüğüm rüyaya dair düşüncem tam da başlıktaki kelime oldu. Bilinçaltı siz uyurken bile çalışmaya devam ediyor. Ve bir rüyada gerçekleri yüzünüze vuruyor. 


Bilinçaltı, kendimizde her şeyin saklandığı ve hiçbir zaman kaybolmadığı bir nokta. Ve ortaya çıkması da sizin isteğinizle değil kendi isteği ile oluyor. Sizin tek etkiniz ise onu ortaya çıkaracak kıvılcımı çakmak oluyor bazen ona gerek bile duymuyor.


Rüyama dair ise bilinçaltımın bana neyi anlatmayı istediğini biliyorum. Aynı zamanda üstüne yorum yapılamayacak bir konu. Bakalım bu gece de devam ettirecek mi oyununu bilinçaltım.


03/04/2019

O geceki rüyadan sonra sakin kalmayı tercih etti bilinçaltı.